iş tercihine dikkat..

ilk planda halletmem gereken işlemleri tamamladım.. cv olayını da hallettim.. net üzerinden fotoğrafımı falanda yolladım.. uzun bir süreden beri firmadan iş için aranmayı bekliyodum.. nihayet bu arama gerçekleşti.. ilk etapta california eyalitinin oregon kentinde bir housekeeping işi bulmuşlar bana.. göl kenarında bir yerde bir resort otelde housekeeping işi yapacaktım.. yani oda görevlisi olcaktım.. odaların temizliği, yatak toplama vs.. aslında benim isteğim doğu kıyısında eğlence parkı ya da restoran türü bişeydi ama bu işveren kalacak yerimi sağladığı için ve haftada 100 saate kadar çalışma imkanım olduğu için açıkçası bana cazip geldi.. bu arada unutmadan saat başı ücret olarak firma bana 7.50 $ veriyor.. bunun yanında alacağım tiplerde (tip yani bahşiş :) ekstra...

henüz tam kararımı vermeden biraz araştırma yapayım dedim ve tesadüfen bir arkadaşım vasıtasıyla daha önce amerikada bu işi yapmış bir arkadaşla tanışma fırsatını yakaladım.. o elemandan işin çok yorucu olduğunu, ayrıca otel yönetimi tarafından müşterilerle diyalog kurulmasına genelde izin verilmediğini öğrenince bütün hayallerim bi anda yıkıldı.. kafamda birsürü acabalar oluştu..

kafamdaki bu soru işaretlerine cevap bulabilmek için aracı firmama başvurduğumda aldığım cevaplar beni pek tatmin etmedi.. sonuçta her işin bir takım zorluklarının olacağını, bazı şeylerin birazda milletin abartması olabileceğini dile getirdiler.. mırın kırın falan.. :p herneyse, sonuç olarak bu işin ben bana uymadığına karar verdim.. ve işimi değiştirmelerini beni bir eğlence parkına yerleştirmelerini istedim.. bilmiyorum doğru mu yaptım yanlış mı yaptım.. ama durum bundan ibaret.. amerikaya gidince paranızla rezil olmamak için iş tercihini dikkatli yapmak şart.. biraz araştırmacı olmak gerekli..

önümüzdeki günlerde nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalacağımı buradan paylaşıcam sizlerle.. beni izlemeye devam edin..

pasaport nihayet tamam...

pasaport alırken, yutdışına çıkış harç bedeli ödememek için baya bi çaba sarfetmem gerekti.. ülkemizde ki tüm resmi kuruluşlarda olduğu gibi okulumda da bürokratik işlemler gayet ağır yürüdüğünden en az 4 kez öğrenci işlerine, 3 kez rektörlüğe, 2-3 kez de yine öğrenci işleri daire başkanlığına gitmek zorunda kaldım.. tüm bu süreç yaklaşık bi 10küsür gün sürdü.. ama sonunda mutlu son..

gerekli resmi kağıdı aldıktan sonra, emniyet müdürlüğüne vermek üzere öncelikle vali yardımcısına imzalattım sonra da aldım getirdim bidaa emniyet müdürlüğüne.. şükür ki pasaport işleri daire başkanlığında akl-ı selim insanlar vardı.. karşılıklı anlayış ve hoşgürüyle pasaportuma 24 saat içinde kavuşmamı sağladılar.. :) aldığım sürücü belgesinden sonra, hayatımda ki 2. dönüm noktası :silly yakında ıslatırız.. :silly

pasaport işlemlerine başladım..

bugüne kadar hiç yurt dışına çıkma gereği hissetmediğim için pasaportum yoktu.. bu nedenle work and travel için başvurumu yaptıktan sonra ilk iş olarak pasaport çıkartmak için gerekli işlemleri yapmaya başladım.. sanıyorum şu an için yeni pasaport ücreti 80 YTL civarında.. bunun haricinde birde pasaportun geçerli olacağı süreye göre bir harç bedeli ödenmesi gerekmekte.. ancak öğrenciler ve öğretim görevlileri bu ücreti eğer yurtdışına eğitim amaçlı çıkıyorlarsa ödemiyolarmış.. bende bunu yeni öğrendim.. bu fırsattan yararlanmak için advisin email vasıtasıyla bana yolladığı dilekçe örneğini ve konu hakkındaki genelgenin bulunduğu yazıyı alarak okuluma gittim.. dilekçemi fakültemin öğrenci işlerine verdim.. orası da onaylayıp öğrenci işleri daire başkanlığına yollayıp, eğitim amaçlı yurt dışına çıkacağımı belirten resmi bi yazı hazırlayacaklar bana.. bende bu yazıyla emniyete gidip, 4 vesikalık fotoğraf, 1 nüfus cüzdanı fotokopisi verip harç bedeli ödemeden (ki bu bedel 1 yıllık 120küsür YTL) pasaportumu alacam.. hadi bakalım..

macera için ilk adımı attım...

her ne kadar konu hakkında birçok yetkiliden ve daha önce work&travel programına katılmış arkadaşlardan bilgi almış olsamda, açıkçası kafamda birsürü soru işareti vardı bugün başvuru yapmaya giderken.. bunlardan belkide en önemlisi de gideceğim yeri seçmekti.. alaska mı yoksa diğer başka bir şehir mi? içinizde alaskanın namını duymayan yoktur heralde.. gidip günde 14 saat balık ayıklayarak 10.000 $ a yakın bir parayla geri dönme şansına sahipsiniz.. ancak balıklar ingilizce konuşamadığından program bu noktada esas amacından büyük ölçüde sapıyor.. bende burdan yola çıkarak seçim şansımı alaska yönünde kullanmaktan vazgeçtim.. bu seçimi yaparken birlikte çalışmaya karar verdiğim advis firmasının yetkililerinin de büyük rolü oldu..

bu arada, programa katılmak için advis firmasını tercih ettim.. neden? çünkü; çevremde bu firma vasıtasıyla work and travel programına katılan baya bi arkadaşımın oluşu ve onlardan aldığım olumlu yorumlar.. bence bu tür firmaların yeni müşteriler kazanmasında ki en aktif reklam yöntemi budur.. müşteri memnuniyeti..

advis; güleryüz, ilgi güven vaat ediyo :)

herneyse, sonuç itibariyle 250 $ olan başvuru ücretini yatırdım.. alaskadan vazgeçtim.. cv mi doldurdum yolladım.. muhtemelen tercihimi doğu kıyısında bulunan eyaletlerden yana kullanacağım.. henüz tam kararımı verebilmiş değilim.. bakalım ilerleyen günler ne gösterecek...